4 Temmuz 2014 Cuma

Aynı Yıldızın Altında John Green

Genel Bakış; Yıldızların hastalık ile sağlık, ölüm ile yaşam arasına çektiği ince çizgide gidip gelen iki gencin sayılı günlerinde sonsuzluğu bulma hikayesidir.
   On altı yaşındaki kanser hastası Hazel Grace'in bir kaç yıl yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümün çoktan kaleme almıştır.
   Fakat Augustus Waters isimli, yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubu'nda boy gösterince Hazel'in hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır.
                            ************* 
  Çoğunuz kitabı okumuş ya da filmine gitmiştir ama ben yine de bu beni çok etkileyen kitap hakkındaki düşüncelerimi size söylemek istiyorum, biraz kitaptan bahsedelim. Hazel Grace 4. derece Tiroit kanseridir(bilmeyenleriniz için 4. derece kanserin son evresidir). Ailesinin zoruyla Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubuna katılır ve işte herkesi kendine aşık bırakan kahramanımız Augustus Waters ile tanışır. İkisi arasındaki çekim gün geçtikçe artmaya başlar ve sonunda bu iki genç sayılı günlerinde sonsuzluğu yaşarlar. Kitap bana aldığımız her nefesin ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı. Kitabı okumadıysanız filmine gidin filmine gitmediyseniz kitabı okuyun ama bir şekilde bu muhteşem öyküyü tadın. İyi okumalar :))

Beautiful drawing the fault in our stars

  ALINTILAR



"Seni çok seviyordu,"dedi Gus'ın annesi . "Gerçekten seviyordu. Gençlik aşkı filan değildi,"diye ekledi sanki bilmiyormuşum gibi.
                                          
"Seni Seviyorum,"dedi kısık sesle.
"Augustus,"dedim.
"Seviyorum,"dedi. Bana bakıyordu ,göz kenarlarının kırıştığını görebiliyordum . "Seni seviyorum ve doğru şeyleri söylemek gibi basit zevklerden kendimi mahrum etmeye pek meyilli değilim . Seni seviyorum ve sevginin boşluğa atılan bir çığlık olduğunu ve unutulmanın kaçınılmazlığını , herkesin ölüme mahkum olduğunu ve tüm çabamızın toza dönüşeceği bir günün geleceğini biliyorum ve güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum."

"Aman Tanrım,"dedi Augustus . "Bu kadar klişe dilekleri olan bir kıza aşık olduğuma inanamıyorum."
"On üç yaşındaydım,"dedim tekrar ama tabi ki tek düşünebildiğim aşık aşık aşık aşık aşık oldu . Gururum okşanmıştı ama konuyu hemen değiştirdim.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder