22 Ocak 2015 Perşembe

Mim #5: Sosyal Medya Tag



Zaman buldukça yapamadığım mimlere geri dönüp cevaplıyorum. Kitap Keyfim beni mimleyeli baya oldu ondan gecikme için özür diliyorum ve sorulara geçiyorum.

Facebook Sorusu: Herkesin sana okuman için baskı yaptığı bir kitap ?
Melez Sözleşmeleriii. Uzun zamandır bu seriyi okumam için baskı yapıyorlar, bir türlü zaman bulamadım alıp okumak için. Ama bu sene için okuma listemde,çok merak ediyorum bende.

Tumblr Sorusu: Sen okuduktan sonra popüler olan bir kitap ?
Aslında öyle olan bir çok kitabım var. Ama Aynı Yıldızın Altında ben okuduktan 2-3 ay sonra öyle bir yayıldı ki. Hayatında kitap okumayan insanların elinde bile görür olduk. 

MySpace Sorusu: Beğenip beğenmediğini hatırlamadığın bir kitap ?
Uzun süre önce okuduğum serilerin bazı kitaplarını hatırlamıyorum. Mesela Gece Evi Serisi, seriyi beğendim hatta okulda zorla okutturulan kitaplardan sonra benim kitaplara karşı tüm ön yargılarımı yıkan bir seriydi ama teker teker kitaplarını sorsanız hatırlamam. 

Instagram Sorusu: Çok güzel olduğu için Instagram'a koymak istediğin bir kitap ?
Güzel de olsa kötü de olsa okuduğum kitapların resimlerini Instagram'a koyuyorum. Hazır sorulmuşken reklamda yapayım, Instagram hesabım da sayfanın yan kısmında oradan takip edebilirsiniz :D

Youtube Sorusu: Filme çevrilmesini istediğin bir kitap ?
Kitapların filmlere çevrilmesini çok sevmiyorum çünkü filmler kitaplara göre çok daha yüzeysel anlatılıyor ama kitaplarda çok daha derinlere iniliyor, karakterleri tanıyorsunuz, düşüncelerini öğreniyorsunuz, tamamen kendinizin hayal ettiği bir dünya oluyor. Aslında Hush Hush serisinin film olmasını çok isterim ama kötü olursa o güzelim seriye yazık olur.

Goodreads Sorusu: Herkese önerdiğin kitap ?
Marie Lu - Efsane. Çook güzeldi gerçekten okursanız pişman olmazsınız.


Bu mim için etiketlediklerim;

21 Ocak 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Aşk Yakar - Rebecca Donovan (Nefes Serisi #3)

Aşk Yakar


 'Seni sevmek ateşlere atlamaktı bile bile. Seninle ya da sensiz...'

Ne anılar bırakabilir peşini ne de kalbinin derinliklerine gömdüğün o adam… Çünkü aşk yakar, kül eder; onu taşıdığın müddetçe küllerinden yeniden doğar. Dünyada oldukça büyük yankı uyandıran Nefes serisinin bu son kitabını elinizden bırakamayacak ve son sayfasına kadar soluksuz okuyacaksınız. 

'Oldukça duygusal ve yürekleri ısıtan bir son. İnsanı daha ilk sayfadan içine çekip sürükleyen bir kurgu. Tek kelimeyle enfes.' 
-Colleen Hoover, Hopeless - New York Times Bestseller Yazarı)-

'...Uzun zamandır böylesine bir aşk hikâyesi okumadığınıza eminim.' 
-Guardian-
(Tanıtım Bülteninden)


                                                 

--------------------------------



Kitap hakkında söylenecek, konuşulacak o kadar çok şey var ki. Nereden başlasam bilemiyorum. Nefes serisinin son kitabıydı Aşk Yakar. Diğer kitaplarına göre bu kitap çok daha farklıydı. Yazar bazı yerlerde beni deli etse de okunmaya değer bir seriydi.

-biraz spoiler içerir 

Emma Weslyn'i geride bırakarak üniversiteye gideli 2 yıl olmuştur. Hayalindeki üniversitede tıp okuyor ve ev arkadaşları ile yaşıyordur. Peki mutlu mu ? Değil. Emma geçmişte yaşadığı olayları unutmamış, hala acı çekiyordur.Ev arkadaşları onu dışarı çıkması, partilere gitmesi için ne kadar zorlasalar da Emma dışarı çıkmak istemiyor zamanını ders çalışarak veya kendi halinde geçiriyordur.


 photo 2b0e2636-f44c-4626-a9a4-f1f330e9159e_zps2aaf153e.jpg

Emma'nın bu davranışları Cole ile tanışana kadar devam eder. Cole iyi bir çocuktur, Emma onunla zaman geçirdikçe ondan etkilenmeye başlar. Cole ona ilaç gibi gelmektedir, yaralarını kapatmasa da kısa bir süre için geçmişi unutmasına yardımcı olmaktadır.

 Yavaş yavaş kendine gelmeyen başlayan Emma'nın mutluluğu kalıcı olmaz çünkü kısa bir süre sonra annesinin ölüm haberi gelir. Emma annesini çok sevmese de ölümü onu derinden yaralar. Cenaze için Weslyn'e geri dönmesi ile de herşey arap saçına döner. Zaten yıkılmış olan Emma'nın orada Evan ile karşılaşması onu iyice yıkar. Çözümü alkol de bulan Emma işleri zorlaştırsa da Sara ve Evan ona orada çok destek olur.

 Emma'nın bu halini gören Evan onu yalnız başına geri gönderir mi ? Tabii ki hayır. Emma cenazeden sonra Santa Barbara'ya dönerken onunla beraber döner. Emma bunu iyi karşılamasa da yapabileceği bir şey yoktur.

 Evan ve Cole'ün önceden arkadaş olmaları da Emma ve Evan'ın sürekli yan yana gelmesine neden olur. Emma Evan ile zaman geçirdikçe Cole'e olan duygularından emin olamamaya başlar ve Evan'ı ne kadar özlediğini anlar. Bu süre de Emma'nın başına gelen olaylarda ona destek olan ve onu nasıl bu durumdan kurtarabileceğini bilen Evan çoktan Emma'yı seçmiştir, peki Emma iyileşip Evan'ı seçecek mi ?

-spoiler bitti

Emma'nın yazı geçirdiği yer, Santa Barbara

Bu kitaptaki Emma serinin diğer kitaplarındaki Emma' dan tamamen farklıydı. Bu Emma çok daha dışa dönük, partilere giden hatta alkolden nefret etmesine rağmen içen bir kızdı. Bunlara rağmen o depresyondaki Emma bu kitapta da aynı. 3 kitapta da hep bir karamsarlık, depresiflik.. İnsan istemese de onun bu halinden etkileniyor.

Emma herşey için kendini suçlamaktan üç kitaptır vazgeçmedi. Hayatına devam edip iyileşebilmesi için artık bir kendini affetmeli ve aşkı hak ettiğini düşünmeli. Bazı yerlerde onu omuzlarından tutup suratına ''Kendine gel sen Emma'sın !?!'' diyesim geldi. Geçmişte ne olaylar yaşamıştı ama asla böyle yıkılmamıştı.

Tabii birde  Evan var... Onu bırakıp gitmekle hayatının hatasını yapmıştı ama Evan onu tabii ki de bırakmadı. Her kıza Evan gibi bir erkek lazım. O gerçekten MUHTEŞEM. 

Kitap benim için biraz hayal kırıklığıydı. Bence yazar ikinci kitaba güzel bir son yapıp seriyi bitirmeliydi. O kitaptan sonra bu kitaba çok büyük umutlarla başlamamıştım zaten ama yine de sonu çok daha iyi olabilirdi. Seri kötü değildi, yazar bizi arada sırada kızdırsa da okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar.




''Bizi birbirimize bağlayan hassas bir enerji bağı vardı. Hem de onu ilk gördüğüm andan beri. Dürüstlük adına attığım her adım, ona kendimi açmama yardımcı oluyordu. En karanlık, en kırılgan yanlarımı görmesine izin verebilmiştim sonunda. Her bir dokunuş, her bir bakış ve her bir gülüş bizi daha da yakınlaştırıyordu birbirimize.''



18 Ocak 2015 Pazar

Mim #4: Şimdi Mevsimi

Yapmam gereken, birikmiş o kadar çok mim var ki, artık başlama vakti geldi dedim ve Naz'lı Kitaplığın miminden başladım. Sınavlarım bitti, 15 tatilde geliyor, kendimi sanki yaz tatilindeymişçesine kitaplara verdim. Ve okuyamadığım her zamanın acısını çıkardım. Beni mimlediğin için çok teşekkürler Nazlı :))

1.Kışın okumalık favori bir kitabın var mı?
Özellikle şu mevsimde okurum dediğim bir kitap yok ama Araf Jamie McGuire diyeceğim. Tatlı Bela ve Providence serisinden sonra favorim yazarım oldu.

beautiful places tumblr -

2. Kapağı mavi olan bir kitap?
Diğer kitaplarını okumadığım halde Ateşi Yakalamak filminden çıktığım anda D&R'a koşturup kitabı aldığım ve 2 günde bitirdiğim için Alaycı Kuş diyeceğim.

3. Yılbaşı ağacında yıldız olarak kullanabileceğin bir kitap?
Üzerine bir sürü güzel kitap okumama rağmen, okumaktan bıkmayacağım ve her karakterine aşık olduğum kitap Tatlı Bela. Kesinlikle yıldız olmayı hak ediyor.

4. Kış tatili için mükemmel olan kurgusal bir dünya?
Tabii ki Gölgeavcıları ile birlikte Londra Enstitüsü'nde geçirmek isterim. Will, Tessa ve Jem ile kış tatilinde olmaktan daha güzel ne olabilir ?

5. Birlikte kış tatiline gideceğin bir kitap karakteri?
Traviiiiisssss!! Onunla her mevsim tatile giderim yeter ki o olsun :D
My boyfriend❤

6. Bu sene için listende olan bir kitap?
Bir sürü var.. Ama İki Hayat Arasında'yı bitirdikten sonra büyük ihtimalle Siyah Buz'a ya da Tatlı Sır'a başlayacağım. 

7. Favori tatil içeceğin,atıştırmalığın ve filmin?
Cola, patlamış mısır ve uzun zamandır çıkmasını beklediğim başrolde Sam Claflin ve Lily Collins'in oynadığı ''Love,Rosie''. 6 Şubat'ta sinemalardaa :D

i love this movieee :)

Bu etkinlik için Guguklu Saatten Ninniler'iKitapperest Dünyam'ı , ve Kristal Kitap'ı mimliyorum.


17 Ocak 2015 Cumartesi

Kitap Yorumu: Kağıttan Kentler - John Green

Kağıttan Kentler

Kendini ararken kaybolmanın ve yeni bir başlangıçla hayat ile aşkı keşfetmenin hikâyesi...

Quentin Jacobsen tüm hayatını, maceraperestliğin kitabını yazmış Margo Roth Spiegelman'ı uzaktan severek geçirmiştir. Bu yüzden Margo tıpkı bir ninja gibi giyinmiş halde penceresine tırmanıp zekice planladığı intikam savaşına onu davet edince Quentin, Margo'nun peşine düşer.

Genç kızla sabaha kadar ortalığı karıştırdıktan sonra okula giden Quentin, her zaman bilinmezlerle dolu olan Margo'nun artık tam bir gizeme dönüştüğünü keşfedecektir. Fakat kısa süre sonra ipuçları olduğunu ve bunların kendisi için bırakıldığını fark eder. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen ipuçlarının peşinde inatla ilerlemesine rağmen Quentin, Margo'ya ne kadar yaklaşırsa, tanıdığını sandığı kızdan o kadar uzaklaştığını görecektir...

"Hem kahkaha attıracak kadar komik hem de gerçekten dokunaklı." 
-Kliatt-

"Green'in kalemi hayret verici... Bir şeyin nasıl hissettirdiğini, göründüğünü, etkilediğini sayfa sayfa belgeliyor. Büyüleyici, zekice kurgulanmış ve fazlasıyla duygusal." 
-School Library Journal-

-------------------------------------------------

Margo ve Quentin kapı komşusudurlar ve çocukluklarından beri de arkadaştırlar. Şu anda da aynı liseye gitmektedirler. Margo güçlü ve çok özgür ruhlu bir kızdır küçüklüğünden beri kafasına estiğinde peşinde izler bırakarak kaybolma gibi bir huyu vardır. Quentin ise daha çok sütten çıkmış ak kaşık gibi masum ve zeki bir çocuktur. Quentin çocukluğundan beri Margo'ya aşıktır, ama zavallı Quentin bunu ona ne söyleyebilmiş ne de gösterebilmiştir. Sadece uzaktan izliyordur.

night | Tumblr

Ta ki bir gece Margo küçüklüğünde yaptığı gibi Quentin'in penceresinin önüne gelinceye kadar. Margo'nun intikam almak istediği arkadaşları vardır ve bunun içinde Quentin'den yardım istiyordur. Quentin bu plana çok dahil olmak istemese de gecenkin bir saatinde  aşık olduğu kız ondan yardım istiyordur ve teklifi geri çevirmez. 

Macera ve aksiyonla dolu gecenin ardından Quentin artık bir herşeyin değişeceğini ve Margo'ya karşı bir şansı olduğunu düşünmektedir. Ertesi gün okula gittiği zaman bütün gün Margo'yu görmeyi umar, her yerde onu arar. Ama Margo günlerce okula gelmez ve Quentin bu sefer bir şeylerin olduğundan şüphelenmeye başlar ve kısa bir süre Margo'nun kayıp olduğu haberi gelir. Quentin bu seferde de onun peşinde izler bıraktığından emindir ve onu aramaya başlar. Peki Quentin Margo'yu bulabilecek mi ?


Kitabı okuyalı 3 hafta oldu ama sınav haftası falan derken ancak ilgilenebiliyorum blogumla. Kitap gerçekten güzeldi. İlk Aşkım 'ı ve Alaska'nın Peşinde' yi çok sevmemiştim ama Kağıttan Kentler kesinlikle onların üstünde olan bir kitaptı. John Green'in üslubu harikaydı, gerçekten harika bir yazar. 

Karakterlere bayıldım. Margo şu ana kadar gördüğüm en özgür ruhlu karakterlerden biriydi. Quentin'i de çok sevdim. Özellikle en yakın arkadaşlarıyla olan diyalogları çok komikti.

Her sayfasında macerayı tattırıyor size, ama o kadarda akıcı bir kitap değildi. Yer yer sıkıldığım oldu bazı yerlerde de elimden bırakamadım kitabı. Bence güzel ve okumaya değer bir kitap okumadıysanız alıp okumalısınız.



'' Ve şimdi hayat gelecek haline geldi. Hayatının her anı gelecek için yaşanıyor...liseye gidiyorsun ki üniversiteye gidebilesin, böylece iyi bir iş bulabilesin ki güzel bir ev alabilesin, böylece çocukların üniversiteye göndermeyi karşılayabilesin ki çocukların iyi bir iş bulabilsin, böylece güzel bir ev alabilsinler ki çocuklarını üniversiteye göndermeyi karşılayabilsinler.''



'' Herkes bir şeylere sahip olma çılgınlığıyla kendisini kaybetmiş. Bütün bu şeyler kağıt inceliğinde ve kağıt kırılganlığında. Ve bütün insanlar da. On sekiz yıldır burada yaşıyorum ve hayatımda bir kez olsun önemli bir şeyle ilgilenen bir insanla karşılaşmadım.''


'' Terk etmek, yalnızca önemli bir yer, anlamı olan bir yer terk edildiğinde iyi ve saf hissettiriyor. Hayatı köklerinden çekip çıkarmak gibi. Ama bunu, hayat kök salmadıkça yapmak mümkün değil.''
paper towns movie tumblr - Google Search

11 Ocak 2015 Pazar

KVBT 3.Tur 4. Gün | Uyurgezer Anılar - Kathleen Alcott | Yorum + Playlist


Gözlerimin arkasındaki boşlukta anılarım rengârenk…

Ida çocukluğundan beri her anını ikisi de uyurgezer olan Jackson ve James kardeşlerle birlikte geçirmiştir. Nerede bir "I" varsa, orada muhakkak bir de "J" vardır. Dış dünya onları komşu ve arkadaş olarak görse de onlar kendilerince, kan bağları olmayan kardeşlerdir.

Onlarınki konuşmadan anlaşmaya dayalı, kuralları ve sınırları olmayan bir ilişkidir. Ama üçü olgunlaştıkça ve duyguları karmaşıklaştıkça Ida ve Jackson, kardeşten çok daha öte olduklarını fark ederler. Jackson'ın uyurgezerliği etrafındakilere zarar vermeye başlayınca ve James ruhsal sorunları sebebiyle hastaneye yatırılınca, ailesini yıkma tehlikesi oluşturan, hükmedemediği olaylar karşısında Ida ne yapacağını bilemez hale gelir.

Aile tanımıyla mücadele eden, toplumsal algıları sorgulayan ve insanları birbirine bağlayan karmaşık bağları keşfe çıkan olağanüstü bir ilk roman.

-------------------------------------


   Ida'nın annesi o çok küçükken ölmüş babası ile yaşıyordur , Jackson ve James de babalarını kaybetmiş anneleri Julia ile birlikte yaşıyorlardır. Bir süre sonra Ida'nın babası ile Julia'nın arasında bir şeyler olmaya başlıyor ve ikili birlikte yaşamaya karar veriyor. James, Jackson ve Ida üçlüsünün hikayesi de buradan sonra başlıyor.

   Birlikte büyüyen çocuklar birbirlerine sanki kardeşmişçesine bağlıdırlar, her şeyi birlikte yapıyorlar, birbirlerini çok seviyorlardır. Oynadıkları oyunlar ve hayal güçleri o kadar geniş ki şaşırıyorsunuz. Birde Jackson ve James'in uyurgezerliği var. İki kardeş rüyalarında konuşuyorlar ama sanki birbirleriyle diyaloğa girer gibi. Bu uzun bir süre devam ediyor James bir süre sonra bıraksa da Jackson'ın kiler bitmiyor ve gittikçe daha kötü bir hal alıyordur. Artık büyüyen ve kendilerini fark etmeye başlayan Ida ve Jackson'ın arasındaki bağ daha farklı bir yola girmeye ve her şey karışmaya başlıyor.

  Konusu çok ilginçti, gerçekten. Normalde okuduğum kitaplar yerine değişik konusu ve üslubu olan bir kitap okumak çok hoşuma gitti. Kitap turlarının da en sevdiğim yanı bu herhalde. Farklı türlerde kitaplar okumamı sağlıyor çünkü normalde değişikliği sevmeyen biriyim bir tarzı bir kere seversem bir daha başka tür okumam. 



  Kitabı okumaya başladığımda anlamamıştım hatta bir ara bilim kurgu zannetmiştim ama sonradan hatta kitabın ortalarına doğru bir şeyler oturmaya başladı. Karakterleri anlamak biraz zor oldu. 

  Çok şiirsel bir dille yazılmıştı, cümleler uzundu. Bazen bir cümleyi defalarca okumak zorunda kaldım. Aslında üslubu çok güzel ama çok sık şiirsel türde cümle okumakta sıkıyor beni.

  Gerçekçiliğini sevdim. Muhteşem olan ve verdiği her karar doğru olup yaptığı her hareket doğru olan birisi yoktu. Hepsinin normal, her insanın yaptığı hataları vardı.

  Jackson ve Ida arasında olan bağ beni çok etkiledi. Sıradan bir ilişkileri yoktu, değişikti. Birbirlerine fazlasıyla yetiyorlardı, çok sevimliydi.

  Herşeye rağmen kitabı sevdim. Şu ana kadar aldığımız turlar arasındaki gerek konu gerek üslup açışından en iyi kitaptı diye düşünüyorum. Bence okumalısınız. Gelelim bu turdaki görevime. Bu sefer playlist hazırlama sırası bendeydi sizlere kitaba uygun olduğunu düşündüğümüz bir playlist hazırladık, umarım beğenirsiniz.







Bize destek veren Martı Yayınlarına tekrardan teşekkür ederiz.

                



10 Ocak 2015 Cumartesi

Kitap Alışverişim #3





 Kitap alışverişinden daha çok ne mutlu edebilir beni bilmiyorum. Fuardan aldığım kitapların hepsini okumama rağmen yine dayanamadım ve aldım. 
  
   İlk defa internetten kitap alışverişi yaptım ve çok memnun kaldım. Idefix kitapları teslim zamanından önce getirdi, çok güzel paketlenmişti, kitaplarda çizik bile yoktu. Bundan sonra kitap alışverişlerimi oradan yapmayı düşünüyorum. Ayrıca kitap fiyatları da normale göre çok ucuz. 

Aldığım kitapların hepsi merak ettiğim kitaplardı umarım memnun kalırım.







Sadece Travis'i değil bütün Maddox ailesini çok seviyorum. Tatlı Sır'da Trenton'un hikayesini anlatıyor. Beğeneceğime eminim. Aynı Yıldızın Altında'yı tabiki okudum ama o yetmedi bir de ingilizcesini okuyayım dedim.



Tut Elimi serisinin son kitabı olan Aşk Yakar'ı tamamen meraktan aldım. Benimle Kal'ı çok beğenmemiştim ama yazar kitabı ''diğer kitabı almazsanız meraktan ölürsünüz'' şeklinde bitirdiği için dayanamadım aldım. Becca Fitzpatrick Hush Hush serisinden sonra benim favori yazarlarımdan olmuştu. Yeni kitabının çıkmasını ne zamandır bekliyordum, konu çok ilgimi çekmedi ama ben yine de aldım.



Aşkın Müziğini ilk defa matematik öğretmenim de gördüm, şaka yapmıyorum :D Kapağı bana biraz Ayaklı Bela'yı anımsattı ama konusu farklı umarım beğenirim. The 100'ü de arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım, beğenirsem dizisine başlamayı düşünüyorum.



 Yabancı Yayınları bu aralar çok güzel kitaplar yayınlıyor. Konusu çok değişik ve çoğu kişi de beğenmiş umarım bende beğenirim.


Kitaplığımda okumak istediğim o kadar çok kitap var ki. Sınavlarım da yaklaşırken neyi ne zaman okuyayım diye kara kara düşünüyorum. Sınavlarım bitince herşeyi bırakıp kendimi kitaplara vereceğim. Yeni kitaplar alınca küçük çocuklar gibi seviniyorum ya hala içimde bir mutluluk var :D Keyifli okumalar :)))







  

9 Ocak 2015 Cuma

KVBT 3.Tur 2. Gün | Uyurgezer Anılar - Kathleen Alcott | Goodreads Yorumları + Çekiliş


 Gözlerimin arkasındaki boşlukta anılarım rengârenk…

Ida çocukluğundan beri her anını ikisi de uyurgezer olan Jackson ve James kardeşlerle birlikte geçirmiştir. Nerede bir "I" varsa, orada muhakkak bir de "J" vardır. Dış dünya onları komşu ve arkadaş olarak görse de onlar kendilerince, kan bağları olmayan kardeşlerdir.

Onlarınki konuşmadan anlaşmaya dayalı, kuralları ve sınırları olmayan bir ilişkidir. Ama üçü olgunlaştıkça ve duyguları karmaşıklaştıkça Ida ve Jackson, kardeşten çok daha öte olduklarını fark ederler. Jackson'ın uyurgezerliği etrafındakilere zarar vermeye başlayınca ve James ruhsal sorunları sebebiyle hastaneye yatırılınca, ailesini yıkma tehlikesi oluşturan, hükmedemediği olaylar karşısında Ida ne yapacağını bilemez hale gelir.

Aile tanımıyla mücadele eden, toplumsal algıları sorgulayan ve insanları birbirine bağlayan karmaşık bağları keşfe çıkan olağanüstü bir ilk roman.


Sayfa Sayısı: 240


Baskı Yılı: 2014


Yayınevi: Martı Yayınları


Orijinal Adı: The Dangers of Proximal Alphabets

Goodreads Puanı: 3.30 / 5

__________________________________


Üçüncü blog turumuzdan merhabalarr.  Uyurgezer Anılar çok ilginç konusu olan bir kitaptı ve bunun turunu yaptığımız için çok mutluyum. Bize destek olan Martı Yayınlarına teşekkür ederiz. Ayrıca kitap bugün ülkemizde satışa çıktı. Bende size kitabı diğer ülkelerde okuyan insanların yorumlarını elimden geldiği kadar türkçeye çevirdim. 

-Güzel değildi.Karakterleri anlamaya çalıştım ama lirik ve şiirsel bir yazıyla yazılmıştı.Bazı yerlerde nefesimi tuttum bazı yerlerde de kızdım ve daha fazlasını istedim.Kitabı sadece yazarın şiirselliği için okudum. -Anonim


-Bu kitapta sevdiğim bir çok yer vardı ama sevmediğim yerler de vardı.  Yazarın anlatımını zoraki ve garip buldum. İlk sayfalar çok açık değildi.  Hikayeyi hayatı ve aşkı anlatan bir masal gibi buldum. Kitap gençlere , 20 yaşının altındakilere hitap ediyor gibi görünebilir ama değil. Benim yaş grubum içindi ve iyiydi.Kitabın sonunu tatmin edici buldum, her duyguyu hissettim.- Anonim

-Kitabın iyi yazıldığını ve ilginç olduğunu düşünüyorum. Peki kitaptaki karakterleri ve onların seçimlerini sevdim mi ? Hayır. Onlar gerçek, anlamlı ve kusurluydu ama hatalarına rağmen yapabildiklerinin en iyisini yaptılar. Sanki biraz hızlı bitti ama ne olursa olsun iyi bir kitaptı.-Anonim

-İlk bölümden itibaren kitaba bayıldım. Kitaptan çok sanki kısa bir hikaye gibiydi. Kısa ama tatlıydı ve yazarın kalemi çok iyiydi. Karakterlerle aramda empati kurdum ve sanki onların hikayesinin bir parçası oldum. Bu yazarın daha çok kitabını okumak istiyorum.-Anonim

-Kitabı sevmeye çalıştım. Ama sanki karakterlerin önünde bir gölge vardı bu yüzden onları anlayamadım. Başkalarının kitabı sevmesine sevindim çünkü ben yarısında bıraktım.-Anonim

                           

                                            

                                                     

                                                            a Rafflecopter giveaway