14 Mayıs 2015 Perşembe

Kitap Yorumu: Kötü Çocuk - Büşra Küçük




Siyahın içindeki beyaz noktanın başlangıç hikâyesi…Kayla, on yedi yaşına girdiğinde, ilk kez gördüğü babasıyla, yabancı bir şehre taşınır. Bu yeni şehirde yaşadığı zorluklar karşısında, hiç beklemediği bir çocuk hep yanında olur. Meriç, etrafına ördüğü sağlam duvarlar arasında yaşayan, yalnızlığı seçmiş bir çocuktur. Kayla ilk kez bir erkeğe güvenir. Meriç'in sırlarla dolu hayatı onu düştüğü karanlığın derinliklerinden yukarıya çekerken, yanlışlar doğru gözükür. Ta ki Kayla, isminin anlamına yakışır bir şekilde yaşamadığını fark edinceye dek…

                 --------------------------------------------
Kayla 17 yaşına kadar Eskişehir'de annesi ile tek başına yaşamış sakar, masum ve özgür ruhlu bir kızdır. Gerçek babası, annesinin Kayla'ya hamile olduğunu duyunca onu   istememiş ve terk etmiştir. Babasının bu kararı Kayla'nın 17 yaşına kadar babasız büyümesine neden olmuştur.

Annesi artık Kayla'nın babasıyla tanışması ve vakit geçirmesi gerektiğini düşünerek onların yaşadığı şehrinden bir kaç saat uzaklıkta bir yere, babasının yanına yollar.

Tabii bu Kayla için hiç kolay olmayacaktır, yeni bir yer, yeni bir okul, hiç tanımadığı babası..  Kızımız babasına karşı hiç iyi davranmaz, bunca yıl hayatında olmayan bir adamın ona gelip babalık taslamasına dayanamaz. Onu sinirlendirmek için bir şeyler aramaya başlar ve bulur. İhtiyacı olan şey kötü bir çocuktur.

Kısa bir süre içerisinde aradığı şeyi bulur ve bad boy'luğun masterını yapmış, yakışıklı, zeki, yetenekli, okulun belalı tipi Meriç'le karşılaşır. Meriç ona kötü davranıp kendisinden uzaklaştırmaya çalışsa da inatçı kızımız onun peşini bırakmaz. 

Bir süre sonra aralarındaki şey Kayla için çıkarlar meselesi olmamaya başlar ve Kayla cidden Meriç'e karşı bir şeyler hissettiğini fark eder. Ama asıl soru acaba Meriç etrafında ki buzları kırıp Kayla'ya açılacak mı ?
Vini ve kitabın yazarı Büşra

Son zamanlarda Wattpad hikayelerinden bıkmış, usanmış olsamda Kötü Çocuk'u herkes okumaya başladı ve kitap baya ünlendi. Bende merak ediyordum, D&R'da indirimde görünce aldım. Kapağını da çok sevdim, ciltli olması ayrı bir güzel olmuş. Vini Uehara'nın yakışıklılığına diyecek bir şey yok zaten. 

Çoğu kişi yazarın kaleminin çok sade olduğunu söylemişti, ama kesinlikle katılmıyorum. Ne çok süslüydü, ne de sadeydi. Konusunu da sevdim ama bazı yerler gerçekten çok saçma geldi. Meriç'in 'benim kızım' olayı gibi. Spoiler vermek istemiyorum ama gerçekten o olayı saçma buldum. Meriç bazı yerlerde beni DELİRTTİ. Kafasına geçirip ''Artık şu kızla düzgün bir iletişim kur!' diye bağırasım geldi. Ama onu bir o kadar da sevdim. Gerçekten çok sevdim. Özellikle hazır cevaplılığını, gıcık edişlerini ve kimseye göstermediği gerçek Meriç'i.

Kitabı sınav haftasında okumak ile kesinlikle çok büyük hataydı. O kadar sürükleyici ki bırakamadım elimden. Yani size tavsiyem kesinlikle sınav haftası okumaya başlamayın! Okursanız pişman olmazsınız, gerçekten güzeldi. Wattpad kitaplarına karşı oluşmaya başlayan kötü düşüncelerimin hepsini yıktı. Kitaba puanım 5 üzerinden 4. 


Gözleri şimdi neredeyse siyahtı. Onun hayatına gerçekten kabul edilmeye hazır mıydım, bilmiyordum. O karanlığa girmek ürpertici, bir o kadar da heyecan vericiydi.

Ne yaptığımı biliyor muydum?
Evet.

Yaptığım şey doğru muydu? 

Hayır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder